NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
عَاصِمٍ
حَدَّثَنَا
عِمْرَانُ
عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ عَبْدِ
رَبِّهِ عَنْ
أَبِي عِيَاضٍ
عَنْ ابْنِ
مَسْعُودٍ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
تَشَهَّدَ
ذَكَرَ
نَحْوَهُ
وَقَالَ
بَعْدَ
قَوْلِهِ
وَرَسُولُهُ
أَرْسَلَهُ
بِالْحَقِّ
بَشِيرًا
وَنَذِيرًا
بَيْنَ
يَدَيْ
السَّاعَةِ
مَنْ يُطِعْ اللَّهَ
وَرَسُولَهُ
فَقَدْ
رَشَدَ
وَمَنْ
يَعْصِهِمَا
فَإِنَّهُ
لَا يَضُرُّ
إِلَّا
نَفْسَهُ
وَلَا يَضُرُّ
اللَّهَ
شَيْئًا
İbn Mes'ûd (r.a.),
"Resûlullah
(s.a.v.) hutbe irâd ettiği zaman (şöyle der) idi" diye söze başladı (sonra
önceki (2118.) hadisin) aynısını rivayet etti. (Önceki hadiste geçen)
"ve Resulünü"
sözünden sonra da (şu mânâya gelen sözleri) nakletti.
(Allah) "Onu
dosdoğru bir yol (din) ile kıyametin önünde (inananlara) müjdeci, (âsilere de)
korkutucu olarak gönderdi. Allah'a ve Rasûlüne itaat eden (saadete) ermiştir.
Onlara isyan eden kimse ise, sadece kendisine zarar verir, Allah'a hiç zarar
veremez.
İzah:
Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ,
VII, 146.
Beyhakînin rivayetine
göre bu hadis-i şerifte anlatılmak istenen Resûl-i Ekrem'in irad ettiği
hutbenin tamâmı şöyledir:
Bu hutbenin
tercümesinin bir kısmı bir numara önceki hadisi şerifte bir kısmı da bu hadisi
şerifte geçtiği için tekrara lüzum görmüyoruz.
Metinde geçen
"Kıyametin önünde; cümlesi "kıyamet yaklaştığı bir zamanda"
demektir. Allah'a ve Rasûlüne isyan eden bir kimse sadece kendisine zarar
verir. Allah'a en küçük bir zarar eriştiremez. Çünkü "kim iyi bir iş yaparsa
faydası kendisinedir. Ve kim kötülük yaparsa, zararı
kendisinedir."[bk.,Fussilet 46] buyrulmuştur. Yine Allah teâlâ ve tekaddes
hazretleri bir hadis-i kudsisinde de şöyle buyuruyor: "Ey kullarım, sizin
bana zarar vermek elinizden gelmez ki zarar verebilesiniz. Bana fayda vermek
elinizden gelmez ki bana menfaatiniz dokunabilsin."[Nevevi, el-Erbaun, 24.
hadis.]